Toplumları bir araya getiren ortak beğenileri ve kültürleridir. Her toplum kültürü ile var olabilir. Toplumların yok oluşunun başlangıcı kültürlerinden kopmaları ile doğru orantılı başlar ve hızlanır. Türk toplumunun bu kadar güçlü ve köklü bir toplum olarak bugünlere değin varlığını korumasının yegâne nedeni, örf adetleri ve kültürel değerlerine sahip çıkması ile sağlanmıştır. Kültürel değerler toplumların yaşam tarzlarında her tavra be yönelime önderlik eder. El işinden, ticarete, spordan, sanata her kavram toplumların kültürel yapılarından doğrudan etkilenir. Havlu Kenarı Modelleri kavramıda sahip olduğumuz kültürel yapının bir yansımasıdır. Orta Asya’dan bu yana her işi hakkı ile yapan bir millet olduğumuzdan ötürü, bu mükemmeliyetçi yapımız ister istemez havlularımızın kenarına kadar dâhil olmuştur.
Türk kadını asla ailesi için daha iyi olanı varken azı ile yetinmeyecek kadar bağlıdır ailesine. Havlu kenarlığı kavramı da annelerimizin bize her şeyin en iyisini en güzeli layık görmesi ile var edilmiştir. Elimizi sildiğimiz, vücudumuzu kuruladığımız yani tenimizle temas eden bir materyalin basit ve sıradan olmasına tahammül edemeyen annelerimiz binlerce Havlu Kenarı Modelli işleyerek sıradan havluları birer sanat eserine dönüştürmeyi başarmışlardır. Havlu Kenarı Modelleri işleyenin hayal gücü ve üretkenliği ile çeşitlilik gösterir. Farklı renk, farklı tür iplerle farklı teknikleri harmanlayarak havluları bir sanat eserine dönüştürmek çok ta imkânsız değildir.
