Kemiğin ince yapısı bozularak kırılmaya yatkın bir hale gelmesi durumu kemik erimesi olarak biliniyor. Bu aslında osteoporoz ve önceden bir belirti vermiyor. Kemikler kaybedildiği sırada herhangi bir ağrı ya da sızı yapmıyor ancak kemik kaybı ortaya çıktığında kemiklerde kırık oluşuyor ve ancak o şekilde ağrı yolu ile anlaşılabiliyor.
Hastalıkta kemikler kaybedildiğinde geri kazanım tam olarak yapılamıyor. Yirmili yaşlarda kemik yapımı hızlanıyor ve daha sonrada kemik yıkımı başlıyor. Kemik kaybını önlemek östrojen hormonu tarafından genç yaşlarda sağlanıyor. Menopoz durumunda bu hormon azalıyor ve kemik yıkımı meydana çıkıyor.
Kemik yıkımı erkeklerde daha belirgin bir halde gerçekleşiyor. Ancak bu hastalık genelde kadınlar ün kazanmış olsa da erkeklerde de sıkça görülebiliyor.
Kemik kaybını önlemek için D vitamini ve kalsiyum takviyeleri yapmak gerekiyor. Bu hastalık kemik yoğunluk ölçümü ile anlaşılabiliyor ve bu ölçüm on beş ila yirmi dakika sürüyor. Hastalık kalçada, kol bileğinde, omurgada veya vücudun diğer bölümlerinde kolayca kırıklar meydana getirebiliyor. Hastalık ilerlediğinde yatakta zor dönme veya ayağa kalkarken ağrı hissi oluşuyor ve günlük hayatı engelliyor.
Kemik kaybını önlemek için süt ve süt ürünlerini tüketmek gerekiyor. Yeme içme alışkanlıklarına da dikkat edilmesi şartı var. Yenen yiyeceklerin kalsiyum ve D vitamini oranları yüksek olanlardan tercih edilmesi gerekiyor. Bu yapının çocukluktan itibaren dikkat edilmesi bir gereken bir konu olduğunu da unutmamak gerekir.
Donmuş gıdalar, aşırı et tüketimi, tuz tüketimi ve gazlı içecekler vücutta kalsiyum emilimini azaltıyor. Bu nedenle hastalığa davetiye çıkmış oluyor. Sadece bu hastalık için geçerli değil birçok hastalığın temelini iyi beslenmemek ya da yanlış beslenmek ortaya çıkarıyor. Ayrıca sigara ve alkol kullanımı da kemikler için oldukça zararlı bir durum ortaya çıkarıyor.
